23 Aralık 2013 Pazartesi

Gandalf neden büyü yapmıyor yeaa?

Eğer seriyi izlediyseniz ve az biraz da olsa filmler üzerine yorum yapılan bir muhabbete katıldıysanız bu soruyu duymuş olmalısınız. muhtemelen de tam olarak cevabı verilememiştir. sahi, yeri geldi mi bir balrog'la bile savaşabilen Gandalf neden kılıçla orkların arasında dalıyor?
Öncelikle, bu ne saçma film lan ağaçlar yürüyor, zihniyetinde bir iseniz daha fazla okumanıza gerek yok. Burada ne yazarsam yazayım sizi tatmin etmeyecektir
.
Bu konu hakkında konuşmak için, Gandalf'ın kim olduğuna diğer büyücülerle birlikte neden Orta Dünya'ya geldiğine değinmek gerek. Çok fazla uzatmadan, eski çağlar hakkında bilgisi olmayanları sıkmadan kısa bir bilgilendirme yapayım. Orta Dünya'nın şekillenmesini sağlayan, Iluvatar tarafından gönderilmiş Ainur adı verilen bir ruhani varlık topluluğu (biraz garip bir ifade oldu,evet) vardır. Burada Iluvatar'ı tanrıların babası, Ainur'u da tanrılar olarak düşünebilirsiniz. Ancak kesinlikle durum öyle değildir, sadece diğer mitolojilerle böyle bir benzerlik söz konusu. Ainur (buradaki -r eki çoğul anlamı katar, tekili Ainu'dur.) ikiye ayrılır; Valar (yine çoğul) ve Valar'a göre daha düşük seviyede ve güçte olan Maiar. İlk önemli bilgiyi burada verelim, Gandalf bir Maia'dır. Hatta aralarında en bilgesi olduğunu söyler Tolkien. Orijinal adı Olorin'dir.

LOTR'un 3. çağın son yıllarında geçtiğini düşünürsek, ilk iki çağ genel olarak elflerin ve insanların hataları nedeniyle yaşanan yıkımlarla geçer. Tabi ki, orta da bir karanlık güç vardır onlara karşı savaş veren, fakat iki ırkın da kabul edilemeyecek yanlışları olur. Bu konulara çok değinmiyorum şimdilik, kafalar iyice karışmasın. En nihayetinde Valar batıda yaşadıkları Aman diyarını elflere kapatır. Aman gizlenir. İnsanların zaten oraya ayak basması yasaktır. Çünkü oraya gidenler yaşlanmaz, ölümsüzleşir. İnsanların kaderinde bu yoktur.

2. çağın bitişiyle Valar ile elf ve insanlar arasındaki iletişim neredeyse biter. Batıdaki topraklar onlar için birer efsane halini almaya başlar. Ve bu sırada Sauron geri dönmenin sinyallerini vermeye başlar. Tek Yüzük ise hala kayıptır. Onca yaşanana rağmen yine de Valar Orta Dünya'nın halklarına yardım etmeye karar verir ve beş kişilik bir grup toplanır. Bunlara daha sonraları elfler tarafından Istari, insanlar tarafındansa Büyücüler denilecektir. Ancak gerçek kimliklerini saklayacak ve bir Maia gibi davranmayacaklardır. Asıl görevleri, fiziksel olarak Sauron'a karşı verilen mücadelede yardımcı olmak değil, Orta Dünya halklarını manevi olarak destekleyip nasihatler vermek ve onları tek bir güç altında birleştirmektir. Bu nedenle onlar hala ölümsüz olacaklar ancak birer ölümlü gibi yorgunluk,açlık gibi duyguları da hissedebilecektir.

Istari'ye Büyücü diyen İnsanlar aynı zamanda Valar'a da Tanrı derler. Bunun nedeni Aman diyarı ve Valar hakkındaki bilgisizlikleridir. Zaten Istari de kasti olarak kendilerini Büyücü olarak tanıtarak asıl kimliklerini gizlemiştir. Gerçekten de kim olduklarını ancak Galadriel gibi eski zamanları görmüş irfan sahibi elfler anlayabilmiştir. Onların bu düşünceleri de şüphelerden oluşur sadece.

Beş Büyücü'den ikisi, Mavi Büyücüler olarak adlandırılır ve doğuya yaptıkları yolculuktan geri dönmezler. Onlar hakkında daha sonra yazacaklarım olduğu için bu kadarını belirtiyorum şimdi.Ak Saruman da o iki ile birlikte doğuya gider ama o geri dönmeyi başarır. Radagast'ın rengi ise kahverengidir, ve Gandalf'ımızın da gri. Gandalf aralarında en yaşlı görüneni ve en kısasıdır. Hatta fiziksel olarak bakıldığında en güçsüzü olarak da görünür.

Üç elf yüzüğünü hatırlayalım, bunlardan bir tanesi, Istari'nin Orta Dünya'ya geldiği Gri Limanlar'da yaşayan Cirdan'dadır. Bu yüzüğün adı Narya, ya da Ateş Yüzüğü'dür. Cirdan Büyücüler'in geldiğini görünce yüzüğünün onlardan birinde olmasının daha mantıklı ve işe yarar olacağını düşünür. Her ne kadar en güçsüzü gibi görünse de, aslında Gandalf'ın aralarında en bilge olanı olduğunu anlar ve Narya'yı ona verir. Saruman'ın Ganldaf'ı kıskanmasının en önemli nedenlerinden birisi bu olaydır. Narya'nın özelliği, isteksiz, korkmuş ruhları canlandırması ve ateşlemesidir. Bu yüzden Narya Gandalf'ın Orta Dünya'nın kaderi üzerindeki uğraşlarının ateşleyicisi olmuştur.

Aslında şu ana kadar yazdıklarımdan bile neden Ganldaf'ın sürekli büyüler savurup durmadığını anlayabiliriz. O bir fantastik hikayelerin vazgeçilmez büyücüsü gibi değildir. Hatta dediğim gibi, tam olarak bir büyücü bile değildir. Balrog karşısında da dediği gibi, Gizli Ateş'in hizmetkarıdır. Buradaki Gizli Ateş dedi şey, Iluvatar tarafından yaratılan ve dünyanın canlı kalmasını sağlamak için içine yerleştirilen sönmeyen ateştir. Gandalf'ın büyü olarak gördüğümüz şeyleri yapmasının kaynağı da buradan gelir. Gerçekten de kritik durumlarda büyü gücüne başvurur ki, normalde belki de hiç yapmaması gereken bir şeydir bu. Aman'dan yardım için gelmiştir, ancak Aman'dan geldiğini gizlemek zorundadır. Olayın kaynağı budur aslında.

Tolkien'ın dünyasındaki isimlerin, objelerin, tarihlerin haddi hesabı yok. Bu nedenle yanlış bir şey yazmışsam belirtin ki, düzeltelim. Mümkün olduğunca yazdıklarımı doğrulayan kaynakları kontrol ederek yazılara devam etmeye çalışıyorum.


1 yorum:

  1. Mavi büyücüleri ilerde yazacam demişsin onların akıbeti bilinmiyor hangi kaynağa dayanarak yorum yapacaksın?

    YanıtlaSil